Ara Bakalım

1 Aralık 2015 Salı

Akademi 35 Buçuk Günlüğü Vol 2

Derslerden DİKSİYON...

Taaa Taa.... Buyrun cenaze namazına "?" Neden mi? Neden olcak sizin o yıllardır konuştuğunuzu zannettiğiniz Türkçe varya ... işte o meğer tarzancaymış :)))) Ben akademiye 26 yaşımda başladım ilk diksiyon dersinden sonra 27 oldum Allah sizi inandırsın . Durun durun acele etmeyin hepsini anlatcam .
Öncelikle size Diksiyon hocamız Saygı Değer Işın FEYMAN 'dan bahsedeyim ; Efendim kendileri dakikada 2373724767823 hatalı kelime bulma yeteneğine sahip hiihihiiii ! " Işın Hocam bunu duysa - MÜGEEEEEEE.... der bıyık altından gülerdi kesin . Gözümün önüne geldi resmen surat ifadesi :) " Ömrüm boyunca " kendi , kendim v.s. " kelimeleri kullanırken hep ancağım kişi kEndisidir... (:
Şimdi size burdan böyle yazmakla ne demek istediğimi anlamayabilirsiniz , o havayı koklamanız , Işın hocayla diksiyon dersi yapmanız gerekiyor ! Ancak ozaman anlarsınız beyninize beyninize nasıl vuruyor gerçek Türkçe . Ah diyosunuz ben bugüne kadar boş yaşamışım , meğer Türkçe'nin T 'sini bilmiyormuşum ...
aslında her insanın alması gereken bir eğitim. Hayatın her alanında ihtiyacımız var özellikle kendimizi "doğru ifade" edebilmemiz için...İş hayatımızda , insanlarla dialoğumuz da

YILLAR SONRA BUGÜN ... 1 ARALIK 2015

Merhaba Sevgili Meraklılar ...

2012 yılında bir dönem blog yazarlığına MERAK sardığım doğrudur  :) Hatta ozamanlar bir çok şeye Merak sardığım konuşulur ; kah bakarsınız MODA cı olmuşum kah bakarsınız bir İŞ KADINI veee bir bakmışsınız OYUNCU olmak için tüm ezberleri bozmuşum !

evet size en son 2012 yılında selam verdim ve kaçtım bugün günlerden 1 ARALIK 2015 , aradan geçen 3 yıl içinde çok şey değişti TEK BİR ŞEY HARİÇ ..... Size herşeyi anlatacağım ,

22 ARALIK 2012 de bugün evli olduğum kocam ile tanıştım

7 TEMMUZ 2013 de nişanlandık

3 ARALIK 2013 de NİKAH kıydık

Veeeeee..... 16 AĞUSTOS 2014 de EVLENDİK <3


2010 yılından 2013 yılına kadar çalıştığım işimden BEN ARTIK OYUNCU OLMAK İSTİYORUM diyerek ayrıldım ...

Bu arada 2012 yılında aldığım Akademi Eğitimim (AKADEMİ 35 BUÇUK)  bitmişti , okulum aynı zamanda Menajerliğimi yapmaya başladı , ( başarılı gördükleri öğrencilerini projelere yönlendiriyorlar ,bunun için sizinle sözleşme yaparlar ) . Reklam görüşmelerine , Dizi castlarına gittim . 2014 yılında PINAR LABNE reklamında oynadım , Akademi kapsamında değil ancak şans olsa gerek başvurduğum bir kaç Yarışmada Programına Katılma şansı yakaladım .... 2013 ŞANS KAPIYI ÇALINCA - 2014 EYVAH DÜŞÜYORUM ... Tabi izleyen Meraklı gençlik İnternet ve sosyal medyada  beni araştırmaya girince AKADEMİ MENAJERLİK sayfasındaki bilgilerime ulaşıp YARIŞMA da fake yarıştığımı zannedip Allah ne verdiyse GIYBETİN dibine vurmuşlar :)

Neyse ; 1 reklam , 2 yarışma deneyiminden sonra kapıları daha açamadım , çok görüşmeler yaptım ancak şans bu işler ....


Şimdi gelelim MERAK ettiklerinize ....

Akademi 35 Buçuk piyasada ki en iyi oyunculuk eğitimi veren kurumların başında geliyor , uzman / Profesyonel eğitim kadrosuyla gerçekten çok faydalı .

İLETİŞİM - DİKSİYON - DANS - ŞAN - TEMEL OYUNCULUK - KAMERA ÖNÜ OYUNCULUĞU eğitimi alıyorsunuz sindire sindire . Bu arada bu ders isimleri 2012 yılına ait şuan bildiğim kadarıyla ders isimleri ve içerikleri tamamen olmasa da değişti . Mesela YOGA eklendi .

MERAK ettiğiniz bir konuda MÜLAKATLAR HAKKINDA ; Bu konuda size çok detay veremeyeceğim çünkü adı üzerinde MÜLAKAT ve TEORİK bir konuda mülakata girmiyorsunuz OYUNCULUK YETENEK işi , güzel olmanıza , şık giyinmenize veya çok zengin olmanıza bakmıyor .... Sektörün değişik yüzlere ve yeteneklere ihtiyacı var , dimi ama :) İlk Görüşmenizi Değerli Koordinatörümüz Aslı hn. ile yapıyorsunuz ve uygun bulunduğu taktirde hocalara yönlendireceksiniz , gerisi bire bir görüşmede hocalarımız ile yapacağınız görüşmede göstereceğiniz ENERJİ , GÖZLERİNİZİN İÇİNDEKİ IŞIK , İSTEK ve Kendinizi İfade edebilme yeteneğinize kalmıştır diye düşünüyorum ...

Ben Mülakatımı Altan hocam ile yapmıştım mesela , onu ilk gördüğümde elim ayağım titredi bir heyecan bastı , ben onu değil de o beni büyülemişti :) Enerjisi ,babacanlığı o kadar farklı ki ... Canımm hocam (kalp) :)

NE İSTİYORSUN dedi bana NEDEN OYUNCU OLMAK İSTİYORSUN ?... Aynı sorular sizlere de gelecek...  Bu soruların cevaplarında çok şey saklıdır , bu nedenle ben kendi cevabımı da yazmayacağım :)

Şimdilik bu kadarcık .... Yine bir MERAKLI vaktimde sizlere tüm deneyimlerimin başarılarımın ve başarısızlıklarımın detayını yazacağım ...

MERAK ETTİKLERİNİZİ bana yazın , Maillerinizi Alıyorum , Aslında Bir sır vereyim yıllar sonra tekrar yazmama sebep yazdığınız yorumlar yolladığınız mailler ... Siz Sorun Ben Yazarım :)

Sevgiler (kalp)




15 Temmuz 2012 Pazar

AKADEMİ 35 BUÇUK GÜNLÜĞÜ VOL 1









Beni paylaşım sitelerinde takip edenler bilirler ; yaklaşık 4 aydır bir oyunculuk kursuna gidiyorum ve kursun hergünü bir önceki günden daha güzel geçiyor ... Hiç ummazdım görüşme için o kapıdan girdiğimde bir süre sonra akademiyi evim / ailem gibi hissedeceğimi . Neyse neyse ben her zamanki gibi ortadan başladım yine anlatma :) Önce size Akademi 35 Buçuk nedir , ne değildir , orada neler oluyor (?) gördüğüm ve yaşadığım kadarıyla anlatayım . Sonra her fırsatta 5 ay süren eğitimimle ilgili bloglar yazıcam , fotoğraflar paylaşıcam ımmmmmmm neler neler .... Hadi bakalım 35 Buçuğa !!!!


“Vahide Gördüm, Altan Gördüm ve Tolga Örnek tarafından kurulan bir sanat evinin eğitim ayağını oluşturmaktadır. Akademi 35Buçuk'un amacı, teorik bilgileri, eğitmenlerin geniş tecrübelerinin aktarılacağı derslerde uygulamalarla pekiştirerek çok yönlü bir eğitim vermektir. Sadece ana eğitim dallarında değil profesyonel dünyada iş başvurularından görüşmelere hazırlığa kadar pek çok konunun işleneceği dersler, aylık seminerler ve atölyelerle de pekiştirilmektedir. Bu atölyeler ve seminerlerde, hem sektör içinden uzmanlar, tanınmış oyuncular, yönetmenler hem de diğer sanat dallarından seçkin isimler kendi alanlarındaki bilgilerini ve tecrübelerini öğrencilerimizle ve diğer katılımcılarla paylaşıyorlar.”

Herhangi bir yanlış bilgi vermemek adına Akademinin güncel internet sitesinden alıntı bilgi paylaşma gereği duydum ... Şimdi kendi düşüncelerimi yazabilirim :)

(Aslı hanım (Akademinin Genel Koordinatörü) şimdiden bir yanlışım olur ise affola :) Çıramı yakar valla :))))) )

Evet yukarıda da okuduğunuz gibi Akademi 35 Buçuk yüzeysel değil derinlemesine , amatör değil profesyonel eğitim veren bir kuruluş . Kesinlikle kurs demiyorum çünkü kurstan daha ötesi . Günlük hayatta bahsederken hep Akademi derim. Burası üniversiteden farksız bu konuda çok ciddiyim . Hocalarımız birbirinden değerli ustalar . Ders dışında size arkadaştan farksız ama derslikten içeri girildiği vakit inanılmaz disiplinliler. Öğrenmek isteyen için yapamayacakları şey yok . Derste veya ders dışında tüm hocalarımız öğretmeye , izlemeye , bilgi paylaşmaya ve sizi dinlemeye hazır.  
Aradaki dengeyi okadar güzel ayarlıyorlar ki ; onları ne kadar arkadaş gibi görseniz de , bunu fırsat bilip ( amann ben şu ödevi yapmayım , şu tirada çalışmıyım , şunu araştırmıyım , nasıl olsa beni seviyor , beni affeder ) YAPAMIYORSUNUZZZZ.... Çünkü bizlerin bişeyler öğrenebilmesi için gösterdikleri çabaya bu çok büyük haksızlık ! Zaten isteseniz de yapamıyorsunuz :) 
Şu da var ki , öğrenmek istemeyene kesinlikle ısrar etmezler , sıkmazlar , daraltmazlar " PEKİ " der geçerler . Çünkü öğrenmek ve bilgi almak istemeyen bir insan için yapacak başka bir şey yok ne yazık ki . Sonuna kadar haklı olduklarını düşünüyorum . 

HER ZAMAN BİRİNCİ KURAL DİSİPLİN !!! 

Hocalarım ve Akademi hakkında şimdilik bukadar bilgi yeterli ... önümüzde ki günlerde ayrıntıları sizlerle paylaşacağım . Hangi eğitimleri aldık , neler öğrendik , hocalarımız kimler ???35 Buçukla ilgili bilmeniz gereken  çooookk şey var !!!

Hocalarımızın dışında birde akademinin perde arkasındaki mükemmel ekibi var ! Başta Genel Koordinatör Aslı hanım olmak üzere hepsi birbirinden cici insanlar ! Aslı hanımı yazılarımda sık sık duycaksınız ... ( laf aramızda asıl korkmanız gereken "O" :))) hihihiihih ) Öğrencilerine sonsuz güveni var , inanılmaz motivasyon sağlar , BAŞARIN der BAŞARIN ... HADİ GÖRİYİM SİZİ .... SİZ YAPARSINIZ ..... SİZE GÜVENİYORUM !!! Peki ya hiç düşündünüz mü yapmayınca başınıza neler geleceğini :) PEKİİİİİİ PEKİ YA DEVAMSIZLIK SINIRINI AŞTIĞINIZDA OLABİLECEKLER ??? Hepsi yakında :) 


BENİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDİN !!! 

ŞİMDİDEN MUSSS MUTLU HAFTALAR SİZLERE 

Unutmadan ben size şimdiden Akademinin iletişim bilgilerini veriyim yarın çok geç olabilir ! Hayallerinizi ertelemeyin ....




AKADEMİ 35 BUÇUK İLETİŞİM  
   
Adres: Kore Şehitleri Cad. Şerif Levent İş Merkezi No: 23/1 Zincirlikuyu - İstanbul  
Telefon: +90 212 275 77 53  
Fax: +90 212 272 10 65  
E-Posta: 35bucuk@35bucuk.biz

23 Nisan 2012 Pazartesi

TÜRK BAYRAĞININ ANLAMINI BİLİYOR MUYDUNUZ ?


Türk bayrağı
Flag of Turkey.svg
Türk bayrağı
Ayrıntılar
Kullanan(lar)Türkiye Cumhuriyeti
Kabul tarihiOsmanlı dönemi: 1844
TC dönemi: 29 Mayıs 1936
LakabıAy yıldız, Al bayrak, Al sancak.
TipiUlusal bayrak
Oran2:3
TasarımKırmızı arkaplan üzerine beyaz hilal ve beş köşeli yıldız.

Türk bayrağı, Türkiye'nin resmî ve ulusal bayrağıdırKırmızı zemin üzerine beyaz hilal ve yıldız konarak oluşan bayrak ilk kez Osmanlı Devleti tarafından 1844 yılında kabul edilmiştir. Bayrak, 29 Mayıs 1936'da 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile şekillendirilmiş ve Türkiye'nin ulusal bayrağı olarak kabul edilmiştir. 22 Eylül 1983'te 2893 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile bayrak ölçütleri belirlenmiş ve bayrak son halini almıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'ndan önceki Anadolu Türk devletlerinde kullanılan bayrak renk ve sembolleri hakkında yeterli bir bilgi yoktur. Türk Bayrağı'nı ilk olarak Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mesud tarafından Osman Bey'e gönderilen beyaz renkli sancak olarak görürüz.
15. yüzyıldan sonra al bayrak, Yavuz Sultan Selim dönemindeki Çaldıran Savaşı'nda ise yeşil bayrak kullanılmaya başlanmıştır. Türk Bayrağı'na en yakın şekle ise III. Selim döneminde rastlanır. Bu bayrakta hilal ile birlikte sekiz köşeli yıldız kullanılmıştır. 1842 yılında Abdülmecit döneminde yıldız beş köşeli haliyle kullanılmaya başlanmıştır.
Saltanatın kaldırılması üzerine 29 Mayıs 1936 tarihinde bayrağın şekli kesin bir şekilde tayin edilmiştir. 28 Temmuz 1937 tarihli, 27175 sayılı "Türk Bayrağı Nizamnamesi Kararnamesi" ile de Türk Bayrağı'nın kullanılışı düzenlenmiştir.

Ölçüleri 

Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu'nun, 25 Ocak 1985 tarih ve 85/9034 nolu "Türk Bayrağı Tüzüğü" kararının 4. maddesinde, bayrağın boyutları belirlenmiştir.
Kanuna göre, Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez. Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz. Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.




KısaltmaÖlçüOran
GGenişlik1
ADış ay merkezinin uçkurluktan mesafesi1/2 G
BAyın dış dairesinin kutru (çapı)1/2 G
CAyın iç ve dış merkezleri arası1/16 G
DAyın iç dairesinin kutru (çapı)0.4 G
EYıldız dairesinin, ayın iç dairesinden olan mesafesi1/3 G
FYıldız dairesinin kutru (çapı)1/4 G
LBoy1.5 G
MUçkurluk genişliği1/30 G
Not: Bayrak genişliği ne olursa olsun (G) emsali değişmez.


Kırmızı rengin tonu Pantone 186 ve RGB (227, 10, 23) olarak tayin edilmiştir.

Benzer ve ilişkili bayraklar 

Türk bayrağının ay-yıldız orantısı ve İslami geçmişi çok çeşitli bayraklara ilham kaynağı olmuştur.

Alıntıdır : " wikipedia.org "


18 Nisan 2012 Çarşamba

13 Uğurlu mudur? Uğursuz mudur? Hayır Yani Bİlelim de Ona Göre Davranalım .... DİYORSANIZ ! Buraya Alalım Sizi =)

                                            

Kendimi bildiğimden beri bir uğursuz 13 'tür gidiyor. Hayır o bişey değil 13 Aralık doğumlu olmamda benim aklımı kurcalamıyor değil ... Acaba ben uğursuz bir insan mıyım , yoksa bütün kötülüklerin sebebi ben miyim ??? Demiyorum tabi :) Aksine çok özel güzel bir burcum (YAY) ve doğum tarihim olduğuna inanırım . 
Birde 13.Cuma vardır . Es kaza bir Cuma ayın 13'üne gelse amaaannnnn değme gitsin . Özellikle twitter'da ortalık yıkılıyor bunun geyiğiyle .
geçen pazar kahvaltı yaparken okuduğum bir gazetede THY 13 Nolu Koltuklar İçin Radikal Kararlar Aldı başlıklı yazı dikkatimi çekti . Haberi okudukça bir yaşıma daha girdim . Belki birçoğunuz biliyordur ama ben o dakikaya kadar bir çok otelde "13" no lu oda olmadığını , Avrupa seferleri yapan ulaşım araçlarının çoğunda "13" no lu koltuk bulunmadığını o dakika öğrendim ! Sonra başladım araştırmaya . Nedir ne değildir ? Aslı var mıdır? Yoksa hurafe midir diye ...Ve bakın neler öğrendim ;


 13 Sayısı Korkusu veya bilimsel adıyla ´triskaidekafobi´ dir. Triskaidekafobi Yunanca’da “üç ve on, fobi” sözcüklerinden oluşuyor. Sözcüğe yazılı kaynaklarda ilk kez 1911 yılında, I. H. Coriat’ın “Abnormal Psychology” adlı yapıtında rastlandı. 
Her yılın en az bir ayının 13’üncü günü cumaya denk geliyor.Paraskevidekatriafobi, 13’üncü cumalardan korkmaya verilen addır. 

13 fobisinin kaynağı olarak birçok olay gösteriliyor. 

> Hz. İsa’nın bir cuma günü çarmıha gerilmesinden önceki son yemeğinde toplam 13 kişi bulunuyordu; İsa ve 12 Havari. Sonraları 13 sayısını çağrıştıran bu sayının içinde geçtiği herşey lanetli, kötü, korkunç olarak nitelendirilmeye başlandı. 





> İbraniler’e göre 13 sayısının uğursuz olmasının nedeni İbrani alfabesinin 13’üncü harfinin “mavet” (ölüm) sözcüğünün ilk harfi olan “m” olmasıydı. Hammurabi kanunları listesinde 13 sayısı atlanmıştı. İskandinav mitolojisinde, İskandinav tanrılarının en kötülerinden olan Loki, Valhalla’daki oniki kişilik bir şölene davetsiz olarak gitmişti. 13’üncü kişi olarak gittiğinde, gözyaşı tanrısı olarak da anılan, adının anlamı “Muzaffer” olan, yakışıklı ve adil Baldr’ın ölümüneyol açtığından, bu sayı uğursuz olarak anılmaktaydı. 13 Ekim 1307 Cuma günü, Fransa Kralı Philippe ile Papa Clemens’in işbirliği sonucu Tapınak Şövalyeleri’nin çoğu tutuklanıp idam edilmişti. 




> Tarihte ünlü adlardan kimileri de bu fobiye sahipti. Henry Ford ayın 13’ünde çalışmazdı. Franklin Delano Roosevelt 13 kişilik bir grupla aynı masada yemek yemezdi. Napolyon, Mark Twain ve Richard Wagner de bu fobiye sahip öteki ünlü kişilerdir. 



> İskandinav mitolojisinde, İskandinav tanrılarının en kötülerinden olan Loki, Valhalla’daki oniki kişilik bir şölene davetsiz olarak gitmişti. 13’üncü kişi olarak gittiğinde, gözyaşı tanrısı olarak da anılan, adının anlamı “Muzaffer” olan, yakışıklı ve adil Baldr’ın ölümüne yol açtığından, bu sayı uğursuz olarak anılmaktaydı.




> 13 Ekim 1307 Cuma günü, Fransa Kralı Philippe ile Papa Clemens’in işbirliği sonucu Tapınak Şövalyeleri’nin çoğu tutuklanıp idam edilmişti.



> 13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.



> Ünlü katiller Jack the Ripper, Charles Manson, Jeffrey Dahmer, Theodore Bundy ve Albert de Salvo’nun adları 13 harften oluşur



> Birçok otel müşterisi 13 numaralı odada kalmayı reddeder; bu nedenle kimi otellerde oda numaraları 12, 12A, 14 olarak devam eder. Yemek sırasında masada 13 kişinin olması büyük uğursuzluk olarak görülür. Ayın 13’üne rastlayan cuma gününde kişiler yolculuk yapmaktan, anlaşma imzalamaktan kaçınırlar. Kimi ülkelerde gökdelenlerin asansörleri 13’üncü katta durmaz. Agatha Christie’nin “Thirteen at Dinner” adlı romanında da sayı uğursuz olarak geçmektedir.  



> Aslında 13 sayısı tüm toplumlarda uğursuz değil. Örneğin, Meksika’da, Keltik ve Germen toplumlarında bu sayı genelin tam tersine önemli, kutsal ve şans getiren bir sayı olarak düşünülüyordu.• 

> Ancak Müslümanların 13 sayısının uğursuzluğuna inanmaları çok yersizdir. Hatta 13 müslümanlar için uğurlu bile sayılabilir…



 > Hz. Muhammed 571 senesinde doğmuştur. 5+7+1=13



> İstanbul 29 Mayıs 1453 Salı günü Türkler tarafından fethedilmiştir. 1453 tarihinin rakamlarının toplamı (1 + 4 + 5 + 3 =13) “on üç” eder.



> Selahattin Eyyubi Haçlı seferlerinin on üçüncüsünde, onları kesin bir yenilgiye uğratmıştır…




İşte durum böyle ... 

Yani ben hala 13'ümü çok seviyorum ... Sizde bu sayıdan vazgeçmeyin derim :)